İZMİR Dokuz Eylül Üniversitesi’nden (DEÜ) fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları, asrın felaketinin yaşandığı Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen deprem sonrası yaralılara hizmet verdi. Hastaların işlevselliği olmayan yeti yitimi yaşadığı için moralsiz olduğunu belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Görevlisi Hacı Ahmet Yarar, “Deprem sonrası en çok amputasyon cerrahilerini gördük. Yani bacağı ve kolu gibi uzuvlarını kaybetmiş hastalar mevcut. Bu kişileri, tekrar hayata katılabilmesi için rehabilite ettik” dedi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’te meydana gelen deprem, geniş bir coğrafyayı etkileyerek büyük bir yıkıma yol açtı. DEÜ’lü bilim insanı, afet bölgesinde birçok çalışma yaptı. Arıtma tesislerinden sosyal desteklere kadar birçok gönüllü, afetzedelere hizmet verdi. Afet sonrası en ihtiyaç duyulan hizmetlerden biri ise fizik tedavi ve rehabilitasyon oldu. DEÜ, geçen yıl nisan ayında Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde merkez kurup afetzedelere hizmet vermeye başladı. Geçtiğimiz günlerde meslektaşlarıyla gönüllü olarak çalışma yaptığı afet bölgesinden dönen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Görevlisi Hacı Ahmet Yarar, çalışmalar hakkında bilgi verdi. Afetten sonra gönüllü olarak bölgeye hareket ettiklerini belirten Yarar, “Rektör hocamız Prof. Dr. Nükhet Hotar öncülüğünde üniversitemiz bölgede, yeme- içme, giyinme ve barınma gibi insani destek noktasında katkı sunmuştur. Afetzedelerimizin sadece hayatta kalması yeterli değildir. Hayata tutunması ve hayata katılması da gereklidir. Bu nedenle bölgede birçok sosyal faaliyet merkezleri kuruldu. Bunlardan biri de Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde kurulan fizik, tedavi ve rehabilitasyon merkezidir. 20 öğretim elemanımız aktif olarak bölgede, afetzedelere hizmet veriyor” ifadelerini kullandı.
‘BUGÜNE KADAR BİNİ AŞKIN HASTAMIZA HİZMETTE BULUNDUK’
Afetzedelerin yaşadığı fiziksel sorunlara da değinen Yarar, “Deprem sonrası en çok amputasyon cerrahilerini gördük. Yani bacağı ve kolu gibi uzuvlarını kaybetmiş hastalar mevcut. Bu kişileri, tekrar hayata katılabilmesi için rehabilite ettik. Yani protez bir el takılan hastanın, bunu kullanabilmesi için çalışma yürüttük. Göçük altında kalan bazı hastalarımızda sinir hasarı olduğunu gördük. Sinir hasarı nedeniyle kolunu ve bacağını hareket ettirmede zorlanan vatandaşlarımız vardı. Bunun dışında kas, iskelet rahatsızlığı olan hastalarımız vardı. Bugüne kadar bini aşkın hastamıza hizmette bulunduk” dedi.
‘HASTALARIMIZA EGZERSİZLER YAPTIRDIK’
Rehabilitasyon çalışmaları hakkında da bilgi veren Yarar, “Hastalarımıza egzersizler yaptırdık. Anahtar kas dediğimiz bazı kasları kuvvetlendirerek, kişilerin tekrar ayakta durup yürümesi ve kolunu bacağını hareket ettirmesini sağladık. Manuel tedavi dediğimiz elimizle yaptığımız bazı özel yöntemlerle kişilerin kaslarında bir gevşeme gerekiyorsa gevşeme veya ağrılarının azaltmak için elimizden geleni yaptık. Protezi ise rahat kullanması için gerekli egzersizleri gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.
‘REHABİLİTASYON İLERLEDİKÇE MORALLERİ YÜKSELİYOR’
Hastaların kendilerine ilk geldiğinde oldukça moralsiz olduklarını söyleyen Yarar, “Psikoloji, bu işin tamamına yakın bir bölümünü oluşturuyor. Hastalarımız bize geldiğinde işlevselliği olmayan yeti yitimi yaşadığı için moralsiz oluyor. Rehabilitasyon ilerledikçe, bir şeyler yapabildikçe, ayakta durup yürüyebildikçe moralleri yükseliyor. En son vedalaşırken mutlu şekilde ayrılıyor. Ayrılırken dua etmeleri de bize yetiyordu” diye konuştu.