Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Kadın Gazeteciler Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, kadın haklarına yönelik göz ardı edilen yasal düzenlemeler ve mevcut tutum, kadınların geleceğine, en önemlisi can güvenliğine yönelik endişeleri çoğaltıyor. Böylesine bir ortam medyaya, şiddet kapsamına giren tüm olayları görünür kılma ve şiddete karşı sıfır tolerans gösterilmesi gerektiğini vurgulama sorumluluğu yüklüyor. Medyaya yansıyan olaylarda haberler cinsiyet eşitlikçi bir dille yapılmalı, caydırıcı ceza uygulanıp uygulanmadığının takipçisi olunmalı” açıklamasını yaptı.
TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
“CİNSİYET EŞİTLİKÇİ DİLLE HABERLER HAZIRLAYARAK ŞİDDETİN YAYGINLAŞMASININ ÖNÜNE GEÇMEK ÖNCELİĞİMİZ OLMALI”
“Cumhuriyetimizin 100. yılında kadınların haklarının birer birer kaybedildiğine tanıklık ediyoruz. Son olarak İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, kadın haklarına yönelik göz ardı edilen yasal düzenlemeler ve mevcut tutum, kadınların geleceğine, en önemlisi can güvenliğine yönelik endişeleri çoğaltıyor. 2023’ün ilk 9 ayında 234 kadın cinayeti işlenen Türkiye’de, kadınların katilleri çoğunlukla eşlerinden oluşuyor.
Böylesine bir ortam medyaya, şiddet kapsamına giren tüm olayları görünür kılma ve şiddete karşı sıfır tolerans gösterilmesi gerektiğini vurgulama sorumluluğu yüklüyor. Ekonomik, psikolojik, fiziksel şiddet, ısrarlı takip, cinsel taciz, tecavüz, cinsel şiddet, çocuk yaşta zorla evlendirme, eziyet gibi suçlara ilişkin caydırıcı cezaların uygulanıp uygulanmadığının takipçisi olmalıyız.
Unutmamalıyız ki bir kadın ya da çocuğun yaşamı, basın mensubu olarak şiddetin hangi tarafında durduğumuza bağlı olabilir. Cinsiyet eşitlikçi dille haberler hazırlayarak şiddetin yaygınlaşmasının önüne geçmek ve her fırsatta şiddetin suç olduğunu hatırlatmak önceliğimiz olmalı. Kadına yönelik şiddet haberlerinde; Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna yer vermeli, kadınların bu kanunla sahip oldukları hakları talep edebileceklerini vurgulamalıyız.”
TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu’nun “Haber Yaparken Dikkat Edilecek Noktalar” başlığıyla hazırladıkları Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Haber Kılavuzu’nda yer alan kadın cinayeti haberlerinde dikkat edilecek maddeleri gazetecilerin dikkatine sundu.
Maddeler şöyle:
“1. Melodramdan, sansasyon ve pornografiden kaçınılmalı. Cinayetin ayrıntılarını pornografik olarak resmederek şiddetin pornografisi üretilmemeli.
2. Öldürülen kadının değil, katilin fotoğrafları kullanılmalı.
3. Haber, fail ifadesine dayanarak yazılmamalı, ölen kadının katilin/failin iddialarını yanıtlayacak ve çürütecek durumda olmadığı unutulmamalı.?
4. Haberi yapan kişi psikolog, yargıç, falcı veya öykü yazarı değil, haberci olduğunu unutmamalı.
5. Haberde cinnet, kıskançlık, öfke, namus, iflas, psikolojik sorun gibi cinayeti haklı gibi gösterecek ifadeler kesinlikle kullanılmamalı. Bu bahanelerin kadın cinayetlerinde haksız tahrik indirimi talebiyle mahkemede delil gösterilebileceği unutulmamalı.
6. Varsa kadınların cinayet öncesi koruma talepleri, maktul ile ilgili karakol şikayetleri, verilmiş savcılık kararı, geçmişte şiddete maruz kalıp kalmadığı gibi bilgiler haberde yer almalı.
7. Cinayet haberinin ardından failin yakalanma, yargılanma süreci de haberleştirilmeli.”